Wetsuit mi Drysuit mi, hangisini tercih etmeli?

 

Hava soğuk olduğunda, su sıcaklığı da aşağılardaysa, kayak için giydiğiniz giysileriniz, üşümek, soğuk şokuna dayanamamak ve sonuçta hipotermiye girmek arasındaki farklar kadar değişken durumlara sebep olabileceği  anlamına gelir. Temelde bir kayakçı, uzun mesafeler yüzdükten sonra bile kano/kayak faaliyetine devam edebilecek şekilde giyinmelidir. Bunun anlamı, su soğuksa wetsuit (ıslak elbise) ya da drysuit (kuru elbise) giyilmesi gerektiğidir. Okumaya devam et “Wetsuit mi Drysuit mi, hangisini tercih etmeli?”

Point 65N Sea Cruiser Kayak

Son zamanlarda Türkiye’de ithal edilen kayak markalarında bir artış göze çarpıyor. Bunlardan bir tanesi de, bir İsveç markası olan Point 65N. Bu markayı And Outdoor ithal ediyor. Şu an için 6-7 farklı modelini ülkemizde görüyoruz, belki ilerde artacaktır.

Point 65N’in Sea Cruiser model kayağını kulübümüzün bir havuz eğitiminde deneme fırsatım oldu. Kısıtlı bir alan olduğu için havuz denemesi sonunda ancak akıllarda ilk izlenim ölçüsünde bilgi verebilirim elbeteki. Okumaya devam et “Point 65N Sea Cruiser Kayak”

Kayak Nedir

Kayak suda yüzen ufak bir teknedir. İçine oturan kişi tarafından bir kürekle yol alır ve dümenle yolunu bulur; yani insan gücüyle çalışır.
Deniz Kanosu veya Deniz Kayağı (İngilizcesi “Seakayak”) bildiğimiz kanolardan farklı olarak ortasında, kürek çeken kişinin oturabileceği ve içine bacaklarını öne doğru uzatarak yerleşebileceği şekilde dizayn edilmiştir. Fiberglas, plastik, bez veya ahşap kullanılarak üretilen kanolar, tek kişilik (K-1, Single) ve çift kişilik (K-2, Double) olarak adlandırılır.

Okumaya devam et “Kayak Nedir”

River of Life

Belgesel nitelikli bu filmde, 740 km’lik bir mesafeyi kapsayan, dünyanın en uzun kano – kayak yarışından bir kesit görüyoruz. Yarış, Kanada’dan başlayan, İngiliz Kolumbia’sından geçen ve Alaska sınırlarından denize dökülen Yukon Nehri’nin, Whitehorse kasabasından başlayıp Dawson City’de sonra eren ve 740 km uzunluğunda bir yarış. Tüm dünyadan katılımcıları olan bu yarışta, sporcular, günler süren mücadele vermektedirler. Film, tümü göğüs kanseri olan kadınlardan oluşan bir kano ekibini (Paddlers Abreast) konu alıyor. Okumaya devam et “River of Life”

César’s Bark Canoe

Bu belgesel filmde, eski yöntemlerle nasıl kano inşa edildiği gösterilmiştir. César Newashish, 67 yaşında bir Attikamek yerlisidir (Kanada – Montreal’in kuzeyindeki Manawa yakınlarında yaşayan bir halk). Kendi kanosunu inşa ederken tamamen doğanın sunduğu malzemeleri ve geleneksel yöntemleri kullanmaktadır. Sesli anlatımın bulunmadığı filmde, ara sıra ekranda görünen İngilizce, Fransızca ve Cree dilinde (Attikamek yerlilerinin kullandığı dil) kısa açıklamalar yapılmaktadır. Temelde, eski usullerle kano yapımını gösteren belgesel, aynı zamanda kısa detaylarla, halkın kültüründen izler de taşımaktadır. Okumaya devam et “César’s Bark Canoe”

Song of the Paddle

 

Doğasever Bill Mason ve ailesinin yaptığı kano kampını konu alan ve belgesel tadındaki bu kısa film, eşsiz doğa sahneleriyle göz dolduruyor. Vahşi doğada küçük bir grup olarak ilerleyen aile, serüvenleri boyunca Superior Gölü’nün sayısız doğal güzelliğine tanık oluyor. 1978 yapımı, 40 dk’lık Bill Mason’un bu yapımında pastoral bir havanın olduğunu da söyleyebiliriz. Okumaya devam et “Song of the Paddle”

Geyikli – Çandarlı

Çalışan her mahlukatın dört gözle beklediği yıllık izin, benim için bir kaç ay önceden belli olmuştu ve ben de diğer tüm mahlukatlar gibi dört gözle izin tarihlerimi bekliyordum. Fakat bu tarihler arasında ne yapmalıydı, kız arkadaşımın da kanına girip tatile mi gitmeli, yoksa memleket ve aile ikilisine üçüncü köşe mi olmalı, yoksa kulüpten birilerini kandırıp uzun tura mı çıkmalıı? İlk iki ihtimale dahil olanların da gönlünü yapıp rızasını aldıktan sonra son ihtimal olan uzun tur üzerinde biraz kafa yormaya başladım. Şevket Abi ve Fikret’i kandırmak hiç de zor olmadı, her ikisi de dünden razıydı. Böylece ekip belli olmuştu, Şevket Abi, Fikret ve ben. Ekibin performansının yüksek olduğunu söyleyebiliriz, bu durumda buna göre bir program çıkartabilirdik artık. Farklı alternatifler düşünüldü ve kabaca varılan karar şuydu: Çanakkale’ye bağlı Geyikli’den yola çıkılacak Edremit Körfezi’ne fazla girmeden Assos’tan Ayvalık Cunda Adası’na geçilip İzmir’e bağlı Dikili’den çıkılacaktı, fakat faliyet başladığında aldığımız karar ile Dikili’yi de geçip Çandarlı’dan çıkacaktık. Okumaya devam et “Geyikli – Çandarlı”

Gelibolu – Bozcaada

Faaliyet Tarihi: 4 – 7 Haziran 2009
Faaliyet güzergahı  ve özeti : Çanakkale Gelibolu’dan denize çıkıp üç gün süren seyirle Kumbağ’dan çıkış.

Faaliyet Açıklaması: Planımıza göre 4 Haziran Perşembe akşamı kayakları İstanbul Paşabahçe’deki kulüp binasından yükleyip yola çıkacak ve Bahçeşehir’den Şevket Abi’yi alıp yola devam edecektik. Kulüp binasına geldiğimizde İsrailli dostumuz Avner ve Cemal Abi kayakları ve diğer ekipmanları hazırlamışlardı. Kayakları yükleyip çıktık ve Bahçeşehir’den Şevket Abi’yi de alıp düştük yollara. Gece 02:00’ye yaklaşan bir saatte Gelibolu’ya oldukça yakın bir köyde yaşayan Cemal Abi’nin kardeşinin köyünde sabahı ettik ve sabah erkenden Gelibolu’ya geçip kahvaltımızı edip son hazırlıkları da bitirdik. Okumaya devam et “Gelibolu – Bozcaada”

Harmony Elite Serpinti Eteği

Harmony Elite Serpinti Eteği

Harmony, bilindiği gibi kayak ve kanoya özel ekipmanlar üreten bir marka. Amerika’daki, outdoor ekipmanlar satan bir web sitesinde gördüğümde, en azından marka olarak ne olduğunu bildiğim bir üründü. Piyasa fiyatı 60-70 $ olan bu eteği, oldukça iyi bir indirim oranıyla 30 $ gibi bir fiyata aldım (Tabi ki üstüne kargo ücreti ekleniyor).

Bilindiği gibi, kayakların kokpit ağız ölçüleri değişiklik gösterebiliyor. Dolayısıyla, aldığım etek, kullanacağım kayakların kokpit ağız ölçülerine uygun olmalıydı. Fakat eteği aldığım dönemde bir kayak sahibi değildim. Bu sebepten ötürü, biraz kafam karışık olsa da fiyatı fazla yukarılarda gezinmeyen, daha düşük fiyatlı eteklere bakıyordum. Üyesi olduğum kulübün kayakları genelde “keyhole” denen kokpit tipine sahip kayaklardı. Ağırlıklı olarak Prijon Seayak modeli ya da benzer muadilleri vardı. Demek ki ben de bu ölçülere uygun bir  etek tercih etmeliydim.

Harmony’nin bu model eteğinde, etek etrafındaki kanallardan geçen elastik ipin, arkada düğüm atılarak büyüklüğü ya da sıkılığı ayarlanabiliyor. Elastik ipin sabit olmaması ve ipin uzunluğu kısaltılarak istenen sıkılığa getirilebiliyor oluşuyla mantıklı görünüyordu. Ayrıca, ön kısımdaki fermuarlı geniş cebin de çok kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Eteğin üstündeki fosforlu bantlar da farkedilmeyi daha kolaylaştırıyor olsa da, daha fazla ya da daha büyük olmasını tercih ederdim aslında. Eteğin önünde yer alan perlon halkaya geçirilmiş plastik hortuma benzeyen parça, perlonun daha kolay farkedilmesini ve tutulmasını sağlıyor.

Etek elime geldiğinde, kulüpteki kayaklara göre biraz büyük kaldığını farkettim, zaten öyle olmasını umuyordum. Lastiğini arkadan büzerek gerekli kısalığa getirdim ve tekrar denedim, fena değildi. Bir kaç denemeden sonra, kendiliğinden çıkmayacak ve gerekli sıkılığı sağlayacak ayara getirmeyi başardım. Fakat sonrasında onlarca defa denizde kullandıktan sonra, aslında bunun çok da istediğim bir biçim olmadığını düşünüyorum. Yani normalden daha büyük etek alıp, lastiğini büzdürerek sıkılaştırmaya çalışmak istediğim etkiyi vermedi.

Bilindiği gibi neopren etekler daha pahalı  ve daha sıkıdırlar. Kokpit ağzını daha iyi kavrayarak içeri suyun girmesini önlemede, naylon eteklere göre çok daha başarılılar. Bunu kendi eteğimde de tecrübe etmiş oldum. Harmony’nin bu eteği, özellikle uzun turlar için güzel bir çözüm, fakat eğer dalgalı denizlerde takılacaksanız ya da bir takım hareketleri pratik yapacaksanız neopren etek kullanmanızı tavsiye ederim. Ne de olsa eteğin isminde “touring spray skirt” ibaresi geçiyor, yani tasarlanış amacı zaten maksimum sızdırmazlık değil.

http://www.sierratradingpost.com/p/20119,1037J_Harmony-Elite-II-Touring-Spray-Skirt.html

Harmony Basic Serpinti Eteği

Harmony Basic Serpinti Eteği

Harmony’nin bu serpinti eteğini alış hikayemi benzer bir ürün incelemesi altında anlattığım için burada tekrarlamak istemiyorum. Buradan ulaşabilirsiniz.

Adından da anlaşılabileceği gibi Harmony’nin en basit eteği. Bu eteği Amerika’da outdoor ekipmanlar satan bir web sitesinden aldım. Piyasa fiyatı 39-40 $ olan eteği çok iyi bir indirim oranıyla 15 $’a aldım (Kargo ücreti hariç). Bir etek için bu fiyat çok iyi gibi görünse de, “ucuz etin yahnisi olmaz” atasözünü bana hatırlattığını da belirtmek isterim. Hiç yoktan iyidir, etek olsun da nasıl olursa olsun diyebileceğim bir etek. Bu üründen, kulüp için de dahil 7-8 adet aldık ve hepsinin omuz askı lastikleri kısa sürede pörsüdü. Ayrıca asıl önemli olan, eteğin içindeki dikişlerin su geçirmemesi için yapılan bant kaplaması ve naylon kumaşın su geçirmez kaplaması neredeyse ilk kullanımdan sonra kalkmaya başladı. Aslına bakılacak olursa eteğin kokpit ağzını kaplayan ön kısmındaki fosforlu kumaş haricinde tatminkar diyebileceğim hiçbir kısmı yok.

Eteğin etrafındaki kanallardan geçen elastik ip, arkadan kısaltılabiliyor, böylece kokpit ağzı genişliğine göre ayar yapma şansı veriyor. Omuz askıları da eteğin göğüs büzgüsünün aşağıya düşmesini engelliyor. Ön kısımdaki perlon halka fena değil.

Sonuç olarak, su geçirmez kaplamasının kalkıyor oluşu daha işin başında bu eteği sınıfta bıraktı. Fiyat olarak oldukça komik bir ücret karşılığı alınmış olması bu ayıbını örter mi bilemem ama, herhangi bir beklentiyi haketmediğini düşünüyorum. Kimi zamanlar durgun sularda, genel olarak bacakları güneşten korumak için kullanılan basit tip etekler mevcuttur. Bu eteğin de ancak bu şekilde kullanılabileceğini sanıyorum.