Boğazda Sea Kayak Keyfi

Bodeka üyelerinin tipik bir hafta sonu etkinliğinden görüntüler!
Paşabahçe’den çıkıp, Anadolu Kavağı’na gidip öğle yemeğimizi yedik, ardından tekrar Paşabahçe’ye geri döndük.
Yaklaşık mesafe 17 km. Bodeka üyeleri için oldukça rutin bir etkinlik örneği.
www.bodeka.org

 

 

Jetboil PCS Ocak Seti

Bu ocak seti için aslında ocak seti demek ne kadar doğru bilmiyorum. Aslına bakılacak olursa yemek pişirmek için çok ideal gibi gözükmese de denedim, oluyor.

Bu ocak seti – kapakları ve aksesuarlarını saymazsak – iki temel parçadan oluşuyor. Biri ocak kısmı, diğeriyse 1 lt’lik ısıtma kabı. Ocak kısmı vidalı tip kartuşlarla kullanılabiliyor. Jetboil, Primus, MSR marka yakıt kartuşlarıyla aynı, bu markalara uyumlu tüpleri kullanabilirsiniz. Vidalı kartuşlar, aynı zamanda siboplu olduğu için defalarca sökülüp takılabiliyor. Ocağın üstünde kendi çakmağı var, bu çok işe yarıyor. Genelde, bir ocak ya da ocak seti aldığınızda, üstüne tencere, tava, çaydanlık koyabilmeniz için uygun ayakları bulunur. Bu ocakta böyle ayaklar olmaması bazen beni üzdü doğrusu. Ama buna çözüm olarak, yaklaşık 25 TL’ye alabileceğiniz, ocağı yere sabitleme ayağı ve ocağın üstüne başka tencereleri de koyabilmek için ek aparatları birlikte alabiliyorsunuz. Hatta tavsiye ederim. Okumaya devam et “Jetboil PCS Ocak Seti”

Wetsuit mi Drysuit mi, hangisini tercih etmeli?

 

Hava soğuk olduğunda, su sıcaklığı da aşağılardaysa, kayak için giydiğiniz giysileriniz, üşümek, soğuk şokuna dayanamamak ve sonuçta hipotermiye girmek arasındaki farklar kadar değişken durumlara sebep olabileceği  anlamına gelir. Temelde bir kayakçı, uzun mesafeler yüzdükten sonra bile kano/kayak faaliyetine devam edebilecek şekilde giyinmelidir. Bunun anlamı, su soğuksa wetsuit (ıslak elbise) ya da drysuit (kuru elbise) giyilmesi gerektiğidir. Okumaya devam et “Wetsuit mi Drysuit mi, hangisini tercih etmeli?”

Point 65N Sea Cruiser Kayak

Son zamanlarda Türkiye’de ithal edilen kayak markalarında bir artış göze çarpıyor. Bunlardan bir tanesi de, bir İsveç markası olan Point 65N. Bu markayı And Outdoor ithal ediyor. Şu an için 6-7 farklı modelini ülkemizde görüyoruz, belki ilerde artacaktır.

Point 65N’in Sea Cruiser model kayağını kulübümüzün bir havuz eğitiminde deneme fırsatım oldu. Kısıtlı bir alan olduğu için havuz denemesi sonunda ancak akıllarda ilk izlenim ölçüsünde bilgi verebilirim elbeteki. Okumaya devam et “Point 65N Sea Cruiser Kayak”

Kayak Nedir

Kayak suda yüzen ufak bir teknedir. İçine oturan kişi tarafından bir kürekle yol alır ve dümenle yolunu bulur; yani insan gücüyle çalışır.
Deniz Kanosu veya Deniz Kayağı (İngilizcesi “Seakayak”) bildiğimiz kanolardan farklı olarak ortasında, kürek çeken kişinin oturabileceği ve içine bacaklarını öne doğru uzatarak yerleşebileceği şekilde dizayn edilmiştir. Fiberglas, plastik, bez veya ahşap kullanılarak üretilen kanolar, tek kişilik (K-1, Single) ve çift kişilik (K-2, Double) olarak adlandırılır.

Okumaya devam et “Kayak Nedir”

River of Life

Belgesel nitelikli bu filmde, 740 km’lik bir mesafeyi kapsayan, dünyanın en uzun kano – kayak yarışından bir kesit görüyoruz. Yarış, Kanada’dan başlayan, İngiliz Kolumbia’sından geçen ve Alaska sınırlarından denize dökülen Yukon Nehri’nin, Whitehorse kasabasından başlayıp Dawson City’de sonra eren ve 740 km uzunluğunda bir yarış. Tüm dünyadan katılımcıları olan bu yarışta, sporcular, günler süren mücadele vermektedirler. Film, tümü göğüs kanseri olan kadınlardan oluşan bir kano ekibini (Paddlers Abreast) konu alıyor. Okumaya devam et “River of Life”

César’s Bark Canoe

Bu belgesel filmde, eski yöntemlerle nasıl kano inşa edildiği gösterilmiştir. César Newashish, 67 yaşında bir Attikamek yerlisidir (Kanada – Montreal’in kuzeyindeki Manawa yakınlarında yaşayan bir halk). Kendi kanosunu inşa ederken tamamen doğanın sunduğu malzemeleri ve geleneksel yöntemleri kullanmaktadır. Sesli anlatımın bulunmadığı filmde, ara sıra ekranda görünen İngilizce, Fransızca ve Cree dilinde (Attikamek yerlilerinin kullandığı dil) kısa açıklamalar yapılmaktadır. Temelde, eski usullerle kano yapımını gösteren belgesel, aynı zamanda kısa detaylarla, halkın kültüründen izler de taşımaktadır. Okumaya devam et “César’s Bark Canoe”

Song of the Paddle

 

Doğasever Bill Mason ve ailesinin yaptığı kano kampını konu alan ve belgesel tadındaki bu kısa film, eşsiz doğa sahneleriyle göz dolduruyor. Vahşi doğada küçük bir grup olarak ilerleyen aile, serüvenleri boyunca Superior Gölü’nün sayısız doğal güzelliğine tanık oluyor. 1978 yapımı, 40 dk’lık Bill Mason’un bu yapımında pastoral bir havanın olduğunu da söyleyebiliriz. Okumaya devam et “Song of the Paddle”

Geyikli – Çandarlı

Çalışan her mahlukatın dört gözle beklediği yıllık izin, benim için bir kaç ay önceden belli olmuştu ve ben de diğer tüm mahlukatlar gibi dört gözle izin tarihlerimi bekliyordum. Fakat bu tarihler arasında ne yapmalıydı, kız arkadaşımın da kanına girip tatile mi gitmeli, yoksa memleket ve aile ikilisine üçüncü köşe mi olmalı, yoksa kulüpten birilerini kandırıp uzun tura mı çıkmalıı? İlk iki ihtimale dahil olanların da gönlünü yapıp rızasını aldıktan sonra son ihtimal olan uzun tur üzerinde biraz kafa yormaya başladım. Şevket Abi ve Fikret’i kandırmak hiç de zor olmadı, her ikisi de dünden razıydı. Böylece ekip belli olmuştu, Şevket Abi, Fikret ve ben. Ekibin performansının yüksek olduğunu söyleyebiliriz, bu durumda buna göre bir program çıkartabilirdik artık. Farklı alternatifler düşünüldü ve kabaca varılan karar şuydu: Çanakkale’ye bağlı Geyikli’den yola çıkılacak Edremit Körfezi’ne fazla girmeden Assos’tan Ayvalık Cunda Adası’na geçilip İzmir’e bağlı Dikili’den çıkılacaktı, fakat faliyet başladığında aldığımız karar ile Dikili’yi de geçip Çandarlı’dan çıkacaktık. Okumaya devam et “Geyikli – Çandarlı”

Gelibolu – Bozcaada

Faaliyet Tarihi: 4 – 7 Haziran 2009
Faaliyet güzergahı  ve özeti : Çanakkale Gelibolu’dan denize çıkıp üç gün süren seyirle Kumbağ’dan çıkış.

Faaliyet Açıklaması: Planımıza göre 4 Haziran Perşembe akşamı kayakları İstanbul Paşabahçe’deki kulüp binasından yükleyip yola çıkacak ve Bahçeşehir’den Şevket Abi’yi alıp yola devam edecektik. Kulüp binasına geldiğimizde İsrailli dostumuz Avner ve Cemal Abi kayakları ve diğer ekipmanları hazırlamışlardı. Kayakları yükleyip çıktık ve Bahçeşehir’den Şevket Abi’yi de alıp düştük yollara. Gece 02:00’ye yaklaşan bir saatte Gelibolu’ya oldukça yakın bir köyde yaşayan Cemal Abi’nin kardeşinin köyünde sabahı ettik ve sabah erkenden Gelibolu’ya geçip kahvaltımızı edip son hazırlıkları da bitirdik. Okumaya devam et “Gelibolu – Bozcaada”